Yazar 1:07 pm Aile Hukuku

HMK ve TMK’de Boşanma Davalarının Yargılama Usulü

            TMK’DA DÜZENLENEN  BOŞANMA DAVALARINDA YARGILAMA USULÜ

            TMK.nun 184. maddesi uyarınca, boşanma davalarında yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir.

            HMK.nun 447. maddesi gereğince mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar HMK.nun bu hükümlerin karşılığını oluşturulan maddelere yapılmış sayılacaktır.

            Ayrıca, 01.10.2011 tarihinden önce açılmış boşanma davalarının tamamlanmamış usulü işlemlerine de HMK.nun uygulanacağı aynı Kanunun 448. maddesinde belirtilmiştir. Örneğin 01.10.2011 tarihinden önce açılan boşanma davalarında dilekçeler aşaması tamamlanmamış ise bu aşama tamamlanmadan ön inceleme aşamasına geçilemeyecektir. Aynı şekilde dilekçeler aşaması tamamlanmış bir davada da ön inceleme yapılmadan tahkikat aşamasına geçilemeyecektir. 

            TMK.nun boşanma davalarında uygulanacağını öngördüğü saklı kurallar ise şunlardır.

  • Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
    • Hakim, bu olgular hakkında gerek re’sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
    • Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.
    • Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.
    • Boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
    • Hakim taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.

            Burada hemen söylenmesi gereken şeylerden birisi HMK.nun 282. maddesine göre duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, tarafların birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden mahkemece karar verilebileceği halde TMK.nun 184/6.maddesi gereğince taraflardan birinin istemi halinde duruşmanın gizli yapılmasına karar verilebilecektir. Yani, duruşmanın gizliliği kararı genel ahlak veya kamu güvenliğinir gerekli kılması koşuluna bağlı tutulmayacaktır. Aile Mahkemesi hakimi tarafların kişilik haklarını doğrudan ilgilendiren konularda bu yetkisini özellikle kullanmalıdır. (Gençcan, Boşanma Hukuku 2010 baskı s,1433)

            İkinci olarak yine TMK.nun 184/3. maddesinde tarafların her türlü ikrarının hakimi bağlamıyacağı belirtilmiş iken 5. fıkrada boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin anlaşmaların hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durum bir çelişki değildir ve yine TMK.nun 166/3. maddesi ile uyumlu bir düzenlemedir. Dikkat edilmesi gereken husus tarafların boşanma ve fer’ilerinin tamamı üzerinde bir anlaşmanın yapılmış olması zorunluluğudur. (Gençcan, Boşanma Hukuku 2010 baskı s, 603) Zira Yasa açıkça hakimin, boşanma ile birlikte boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeye uygun bulması şartını düzenlemiştir. Aksi halde Yasanın amacına davranılmış olmaz. Diğer yandan boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumunun tayinine ilişkin yargılamada, kusur araştırmasına girişilmesi halinde TMK.nun 184/3 maddesinde yazılı tarafların her türlü ikrarının hakimi bağlamayacağına ilişkin hükmüne aykırı davranılmak zorunda kalınır ki bu durum hiç bir hukuki ilke ile açıklanamaz.

            Üçüncü olarak ise HMK.nun 29. maddesinde yazılı tarafların dürüstlük kurallarına uygun davranma zorunluluğu ile davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamaların gerçeğe uygun biçimde yapılması yükümlülüğü TMK.nun 184/3. maddesi anlamında bir ikrar olarak nitelendirilemez.

            HMK UYARINCA BOŞANMA DAVALARINDA UYGULANACAK USUL

            HMK.nun 316. maddesinde basit yargılama usulüne göre görülmesi gereken davalar sayılmıştır. Burada sayılmayan ve özel kanunlarında da basit yargılama usulünün uygulanacağı yazılı olmayan davalar HMK.nun Üçüncü Kısmında 118 ve devamı maddelerde düzenlenen yazılı yargılama usulüne göre görülecektir.

            4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 7/2. maddesi uyarınca da Özel Kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda Türk Medeni Kanununun aile hukukuna ilişkin usul hükümleri ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

            HMK.nun 447. maddesi gereğince mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar HMK.nun bu hükümlerin karşılığını oluşturulan maddelere yapılmış sayılacağına, aynı Kanunun 448. maddesi uyarınca da 01.10.2011 tarihinden önce açılmış davaların tamamlanmamış usulü işlemlerine HMK.nun uygulanacağı yukarıda belirtilmiş idi.

            Özellikle tarafların sulhe teşvikine ilişkin hükümler taşıyan HMK.nun 139. maddesi ile 4787 Sayılı Kanunun 7/1. maddesi ve genel olarak TMK, HMK ve 4787 Sayılı Kanun hep birlikte değerlendirildiğinde boşanma davalarına yazılı yargılama usulünün uygulanması gerekliliği gayet açık olarak görülmektedir.

Visited 62 times, 1 visit(s) today
Kapat