DAVANIN AÇILMASI VE DİLEKÇELER AŞAMASI
1- DAVA DİLEKÇESİ
Davacı veya vekili, boşanma talebine ilişkin dava dilekçesini kuşkusuz HMK.nun 194. maddesinde belirtildiği gibi dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırarak, yine HMK.nun 119.maddesinde yazılı koşulları taşır şekilde düzenleyecek, Adalet Bakanlığınca hazırlanan tarifeye uygun gider avansını da yatıracaktır.
Burada dikkat edilecek husus gider avansının gösterilen delillere göre belirleneceğidir. Bu nedenle önceden olduğu gibi dava dilekçesine akla gelen her delililin ve özellikle de “vesair delilin” yazılması gider avansının yanlış hesaplanmasına ve ileride sadece bu eksikliğinin tamamlanması için gereksiz süre verilmesine sebep olacak, dolayısıyla yargılama gereksiz yere uzayacaktır.
HMK.nun 121. maddesi uyarınca davacı, dava dilekçesinde gösterilen ve elinde bulunan belgeleri asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerini mahkemeye sunacak, elinde olmayan belgelerin temin edileceği yerleri bildirerek dosyaya getirtilmesini sağlayacaktır. Elbette ki, HMK.nun 122. maddesi gereğince dava dilekçesi ile birlikte bu belge örnekleri de davalıya tebliğ edilecektir.
HMK.nun 123. maddesine göre davacı, hüküm kesinleşinceye kadar davasını, ancak davalının açık rızası ile birlikte geri alabilecektir. Geri alma, HMK.nun 307-315. maddelerinde düzenlenen davaya son veren usul işlemlerinden değildir.
İleride ön inceleme ve tahkikat aşamasında irdelenecek olmakla birlikte tahkikat aşamasının ön inceleme sonunda belirlenen vakıalarla sınırlı yaılacağının ve bu nedenle de dayanılan vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmesine özen gösterilmesinin davacının lehine bir durum yaratacağını hatırlatmak isteriz.
2- CEVAP DİLEKÇESİ
Davalı, HMK.nun 122. maddesi uyarınca dava dilekçesi ve eklerinin kendisine tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde ve HMK.nun 129.maddesinde yazılı unsurları taşır şekilde cevap dilekçesini vermesini davanın açıldığı mahkemeye vermek zorundadır. Ancak durum ve koşullara göre bu süre içinde cevap dilekçesinin hazırlanması çok zor yahut imkansız ise HMK.nun 127. maddesine göre iki haftalık süre içinde başvurulması halinde cevap dilekçesinin verilmesi için bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilecektir. Ek cevap süresi ile ilgili kararın taraflara derhal tebliği hususu da Yasada yer alan bir zorunluluktur.
HMK.nun 126. maddesi uyarınca davalı sayısından bir fazla örneğiyle verilen cevap dilekçesi ve ekleri belgeler davacıya mahkemece tebliğ edilecektir.
Yine HMK.nun 130. maddesi uyarınca, cevap dilekçesinde HMK.nun 129. maddesinde yazılı a, b, c, ç ve e bentlerde yazılı unsurların eksikliği halinde bu eksikliklerin giderilmesi için davalıya bir haftalık süre verilir, bu süre zarfında eksiklik giderilmediği takdirde cevap dilekçesi verilmemiş sayılır.
Cevap dilekçesinin hiç verilmemesi halinde ise davalının dava dilekçesinde yazılı olan dayanak vakıaların tamamını inkar etmiş sayılcağı HMK.nun 128. maddesinde hüküm altına alınmıştır.
3-CEVABA CEVAP VE İKİNCİ CEVAP DİLEKÇESİ
HMK.nun 136.maddesi çerçevesinde cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin verilmesiyle dilekçeler aşaması tamamlanacaktır.
Davacının cevap dilekçesinin, davalının ise cevaba cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesini vermesi zorunludur. Aksi halde cevap dilekçesi bahsinde belirtildiği gibi diğer tarafın dilekçesinde bildirdiği vakıların tamamı inkar edilmiş sayılacaktır. Zira davacının cevaba cevap, davalının da ikinci cevap dilekçesi hakkında dava ve cevap dilekçelerine ilişkin hükümler niteliğine aykırı düşmedikçe kıyasen uygulanacaktır.
4- İLK İTİRAZ
HMK.nun 116. maddesinde yapılan düzenlemeye göre ilk itiraz kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ile uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğine ve iş bölümüne dair itirazlardır.
Ancak cevap dilekçesinin düzenlenmesi sırasında, HMK.nun 131. maddesi gereğince cevap dilekçesinin verilmesinden sonra cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazların ileri sürülemeyeceğinin ve aynı Yasanın 117. maddesinde belirtildiği üzere cevap dilekçesinde yer almayan ilk itirazların dinlenemeyeceğinin ve ilk itirazların ön sorunlar gibi dava şartlarından sonra inceleneceğinin anımsanmasında yarar vardır.
5-KARŞI DAVA
HMK.nun 132. maddesine göre karşı dava açılabilmesi için evvelemirde;
a– Asıl davanın açılmış ve halen görülüyor olması,
b– Karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması
şarttır.
Mezkur şartlar gerçeleşmeden karşı davanın açılması halinde mahkeme, istenildiğinde veya kendiliğinden karşı davanın asıl davadan ayrılmasına, gerekiyorsa görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir.
Karşı davaya karşı, dava açılamaz.
HMK.nun 133. maddesine göre karşı dava cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılabilir. 127. maddeye göre cevap süresinin uzatılması halinde karşı davanın verilen ek süre içinde açılması mümkündür. Şu kadar ki süresinden sonra açılan karşı davanın salt bu nedenle reddine karar verilemez, davalırın ayrılmasına karar vermek bir zorunluluktur. Bununla beraber, özellikle boşanma davalarında kusur tartışmasının bölünemeyeceği ilkesi gereği iki dava ve karşı dava dilekçesi ile açılan boşanma davalarının birlikte görülmesinde fevkalade yarar vardır ve bu sebeple süresinden sonra açılan karşı davanın birlikte görülmesine rıza göstermenin ve davaların ayrılmasına karar verilmeden yargılamaya birlikte devam edilmesinin uygun olacağı kanaatindeyim.
Asıl dava ile karşı dava aynı mahkemede görülüyor olmakla birlikte birbirlerinden bağımsız iki ayrı davadır. Bu sebeple asıl davanın herhangi bir sebeple sona ermiş olması HMK.nun 134. maddesi gereğince karşı davanın görülüp sonuçlandırılmasına engel olmaz.
HMK.nun 135. maddesi uyarınca, HMK.nun dava ile ile ilgili hükümleri aksine bir yasal düzenleme bulunmadıkça karşı dava hakkında da uygulanır. Yani dava dilekçesinde bulunması gereken unsurların karşı dava dilekçesinde de bulunması gerekir. Aksi halde hakim, dava dilekçesinde olduğu gibi eksikliklerin giderilmesi için karşı davacıya bir süre verecektir. Bununla birlikte kanaatimizce, asıl davacı ile ilgili olarak dava dilekçesinde yer alan bilgilerin karşı dava dilekçesinde eksik olduğundan bahisle karşı davacıya bir süre verilmeden, asıl dava dilekçesindeki bilgilerden yararlanarak işlemlerin sürdürülmesi gerekir.
HMK.nun 13. maddesi uyarınca asıl davaya bakmakla yetkili mahkeme karşı davaya bakmaya da yetkilidir. Ancak, kesin yetkinin söz konusu olduğu hallerde bu hüküm uygulanmaz.




